Sunday, November 30, 2008

All About Mustafa...!

Blog'a yazmayalı epey bir olmuş. Yazılacak şey çok olmasına çok da, ister tembellik deyin ister zamansızlık bazen olabilemiyor işte. Neyse, konumuza şeyedelim.

Mustafa, çoğunuz biliyor ve hatta izlemişsinizdir bile belki, Can Dündar'ın yönetmenliğini yaptığı bir Atatürk filmi. Benim bildiğim, sinemalarda gösterilen ilk Atatürk filmi. Film üzerine kıyametler koptu. Doğan gazetelerinde, Turkcell'in filme sponsor olmadığı, gerekçe olarak Turkcell'in hedef kitlesinde "ötekiler"in de olduğu falan gibi değerlendirmeler çıktı. (Turkcell, Dogan gazetelerine hiç reklam vermez bu arada, kapa parantez)

Bekir Coşkun, Yılmaz Özdil gibi ciddi okur kitlesi olduğu söylenen yazarlar filme de Can Dündar'a da çaktılar. (BC filmi izlemediği halde çakmış ). Çakanların haddi hesabı yok, çakma sebebleri kıytırıktan saçmalığa kadar değişen dozlarda boy boy yazıldı, söylendi.

İçkiciymiş, bilmeyen var mıydı bunu? (Rakıyı leblebiyle içermiş, ekstra bilgi, kapa parantez). "Ordular idare ettim, bir kadını idare edemedim" demiş, normaldir, ikisini karşlaştırmak abes, kadın bu! Sefahat düşkünlüğünden tutunda, karanlıktan korkmasına, falanına filanına kadar bir dünya eleştiri. Kim ne dedi merak eden açsın Google'ı arasın.

Haliyle ben de gittim izledim. Beğendim mi? Hayır ben de beğenmedim. Kötü çekilmiş kötü anlatılmış kötü bir film olmuş, belgeselimsi desek daha doğru. Ama film olarak beğenmedim. Ne anlatacağına nasıl anlatacağına tam karar verememiş gibi. Ben Can Dündar'ın insan olan Atatürk'ü anlatmaya çalıştığını, bunu yaparken araya onun mucizevi başarılarını katmaya çalıştığını ama bunu da anlatmayı beceremediğini düşünüyorum. Bir bakıyorsunuz "Biz iktidarı gökyüzünden yeryüzüne indirdik" gibi iddialı ve doğru olduğunu düşündüğüm bir laf, diğer taraftan yer yer çok aciz bir adam portresi. Tamam ikisini de anlat da bunu biraz mantıklı yap. Filme yedirememiş her iki konuyu da.

Tüm bu kurgunun düzensizliğine ve konu akışının dandikliğine bir de çekim ve tarz olarak zayıflık eklenince ortaya kötü bir film çıkmış. Filmde komik, güzel, düşündürücü olaylar ve sahneler çok, fakat heyhat, anlatım kötü.

Atatürk'ü put haliyle seven sevdiren, aksini kabul bile etmeyen cenahın filme çakmasını gayet normal buluyorum. Filme bu anlayış içinde giden seyircinin filmi beğenmemesi de gayet doğal. Destanlar yazan, yedi düvele meydan okuyan, bir kısrak başı gibi Akdeniz'e uzanan memleketin evlatlarını peşinden sürükleyen muhteşem bir adam portresi beklerken film bitince "bu ne len!" demek gayet normal bir tepki. Ben anlatılmaya çalışılanları sevdim ama anlatım tarzını sevmedim diyeyim. Hatta insan Atatürk'ün bilmediğim detaylarını öğrenmek daha da hoşuma gitti, gözümde daha da büyüttü. İçkici göstermişmiş, "ohh yarasın, iç paşam".

Bu arada yazının başlığı, "All About Mustafa" , "Mustafa Hakkında Herşey" Çağan Irmak'ın bir filmi. Hikaye muhteşem mi ? Değil. Ama güzel anlatılmış bir film. Ben keyifle izlemiştim. Bu kadar dandirik bir konudan adamlar güzel film yapıyorlar, sen bir dünya hikayeden ne çıkartıyorsun, ne diyim sana Can Dündar!